2 çocuğun nafakası ne kadar
Heriki durumda da azaltılması veya artırılması istenebilir. Tazminat ve nafaka alacaklarının miras yoluyla geçip geçmeyeceği konusunda ise, m.176/3’te taraflardan birinin ölümü halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın kendiliğinden ortadan kalkacağı açıkça belirtilmiştir.
Anave Babanın Bakım Borcunun Süresi. TMK m.328’e göre, ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Maddenin ikinci fıkrasında, çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlü olduğu belirtilmiştir.
2SENE VE ÜZERİ İÇİN EVLİ KALINAN SÜRE KADAR NAFAKA Nafaka bağlanması için evlilik süresi, kadının yaşı, gelir durumu, çocuk olup olmadığı, tarafların kusur oranı gibi kriterler dikkate alınacak. Nafakanın evli kalınan süre
Üççocuğu da kendisinden olmayan babanın nafaka ödemesine hükmedildi. DNA testine göre çocuğu zannettiği 3 çocuk da kendisinden değil. Buna rağmen nafakayı erkek ödüyor. Her ne kadar kanunen nafaka, maddi açıdan zora düşecek tarafa ödeniyor olsa da
İştiraknafakası kural olarak çocuğun 18 yaşını doldurması, evlenmesi ya da Türk Medeni Kanunu’un 12. Maddesi’ne göre mahkeme kararı ile ergin kılınması sureti ile son bulur
Site De Rencontre Simple Et Gratuit Sans Inscription. Boşanma arifesindeki çiftlerin araştırdığı konuları başında 2019 nafaka ücretleri de merak ediliyor. Bu haberimizde asgari ücretli ne kadar nafaka öder, çocuğa nafaka ne kadar ödenir? Nafaka hesaplaması nasıl yapılır sorularını ele dakika ekibi olarak, 2019 nafaka ücretlerini sizler için araştırdık. Nafaka bilindiği gibi boşanma sonrasında ihtiyaç sahibi eşe mahkeme kararıyla aylık olarak verilen geçim parasıdır. ücretli ne kadar nafaka öder, çocuğa nafaka ne kadar ödenir? Nafaka hesaplaması nasıl yapılır İşte detaylar. Türkiye’de 4 çeşit nafaka düzenlenmesi vardır. Bunlar Yoksulluk nafakası, İştirak Nafakası, Tedbir Nafakası ve yardım nafakası’dır. Tedbir nafakası nedir Boşanma davası süren davalarda hakimin yoksulluğa düşecek tarafa ve çocuklara hükmettiği nafaka türüdür. Bu nafaka türünde bazı şartların yerine gelmesi gerekmektedir. İştirak Nafakası nedir İştirak nafakası, velayeti kendisine verilmeyen eş aleyhine, ergin olmayan çocuk lehine herhangi bir talep olmaksızın da hakim tarafından hükmedilen nafaka türüdür. Bu nafaka türünde eşlerin kusur durumunun hiçbir önemi yoktur. Bu nafaka türündeki amaç ergin olmayan çocuğun yetiştirilmesi, sağlık barınma, eğitim vs. giderlerine velayet kendisine verilmeyen eşin mali gücü oranında katılmasını sağlamaktır. Medeni Kanun Yoksuluk nafakası nedir Yoksulluk Nafakası; biten evliliğin sonucunda maddi olarak güçlü olan tarafın diğer tarafa “süresiz” olarak ödemesi gereken nafaka çeşidir.. Medeni Kanunun Yoksulluk Nafakası başlıklı 175. Maddesi; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Yardım nafakası nedir Yardım nafakası, yardım edilmediği takdirde zor ve muhtaç duruma düşecek olan bir kişinin açtığı mahkeme sonrası, üstsoyu anne, baba altsoyu çocuklar ve kardeşlerinin, refah içinde yaşıyor olmaları koşuluyla o kişiye, mahkeme tarafından hükmedilen miktarda ödenen yardım ödemesidir. 2019 nafaka ücretleri Nafaka ücretlerini hesaplarken dikkat edilecek 5 önemli madde vardır. Her kesin sosyal ekonomik yaşantısına göre ödediği nafaka miktarı farklıdır. Ancak Nafaka ücretleri belirlenmesinde aşağıda yer alan 5 maddenin önemi büyüktür. Çiftler arasında Evli kalınan süre, Kusurlu olan taraf ve kusur oranı, Çocuk olup olmaması, Kadının yaşı,İki tarafında Gelir durumu gibi hususlar dikkate alınacak ve bir hesaplama yapılacaktır. Bu maddeler içinde kusur durumu en önemlisidir. Açılan davada mahkeme nafaka ödeme süresi belirlerken, kusurlu olan eşin kusur durumunun yüzde 50′ den fazla olması durumunda nafaka verilmemesi yönünde bir karar da verebilmekte olduğu belirtilmektedir. Mahkemelerin nafaka davalarında verdiği kararlarda hakimin taktirleri önemlidir. Kadın veya erkeğin Sosyo-ekonomik durum ise en önemli kriterlerdendir. Çalışılan iş ve pozisyon, yaşam tarzı gibi durumlar hakim tarafından yapılacak olan inceleme sonrası nafaka tutarının belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Bu bağlamda nafakada hesaplamasında boşanma türüne göre de nafaka miktarı değişiyor. Çiftler ANLAŞMALI olarak boşandıysa, nafaka tutarlarını kendileri belirleyebilir. Ancak ÇEKİŞMELİ olarak adlandırılan boşanmalarda bu durum farklıdır. Bu yolla yapılacak olan boşanmalarda nafaka miktarları mahkemeye bakan hakim insiyetifinde belirlenecektir. Asgari ücretli ne kadar nafaka öder 2019 Asgari ücret alan bir kişi, işyerinden aldığı ücretin 3'te birini eşine nafaka olarak öder, hem dinen hem hukuken uygun olduğu belirtilmektedir. Yani net olarak 2019 yılı içinde 2020 lira net asgari ücret alan birisi, 673,33 TL olarak nafaka öder. Nafaka ödememenin cezası nedir? Nafaka ödemesine hüküm verilmiş kişi eğer maddi durumunun yetersiz olmasından dolayı ya da işi ve parası olmamasından dolayı nafaka ödeyemediğini mahkemeye kanıtlayarak sunarsa nafaka ücreti indirime girer veya duruma göre komple kalkabilir. Ancak nafakayı ödeyememe durumunu herhangi geçerli bir sebebe bağlamadan nafaka ödemezse faiz cezalarının yanı sara hapis cezası ile bile sonuçlanabilir. Bu durum icra iflas yasasına göre belirlenmiştir. Yasaya göre nafaka ödemeyenlerin cezası alacaklının şikâyeti üzerine 3 aya kadar hapis cezası verilir. Verilen bu hapis cezasının kalkması için nafaka borcunun ödenmesi gerekmektedir. Ödenmemiş nafaka borçları hakkında alacaklı taraf 3 ay içerisinde bir şikâyette bulunmaz ise şikâyet hakkı düşecektir. Nafaka miktarı Boşanmalarda nafakanın ne kadar ödeneceğine ilişkin hakim, nafakayı ödeyecek kişinin geliri oranında bir miktara hükmetmektedir. Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu Kurucu Temsilcisi İlknur Birsel, 1 gün bile evli kalmadan ömür boyu nafaka ödemeye mahkûm edilen mağdurların sesini duyurmak için başlattıkları imza kampanyasındaki imza sayısının 6 bini aştığını belirterek, “Kamuoyu bizim sesimizi duydu ve haklılığımızı gördü. Meclis’e ve hükümete bu imzaları en kısa sürede sunacağız” dedi. Nafaka ile ilgili öneriler Birsel, önerilerini anlattı-Boşanmak için gereken bekleme süresi 3 yıldan 1 yıla nafakası en fazla 5 yıl nafakası, “az kusurlu” ya da “kusursuz eşe” sonunda mağduriyet sürüyorsa nafakayı fon kurup devlet ücretliler aleyhine hükmedilecek nafaka da bu fondan rejimi davası açma hakkı 1 yıl olarak ödeyemeyen eşe tazyik hapsi “yardım nafakası” yeniden değerlendirilsin.
Yardım nafakası kavramı, daima bizlere boşanma davası çağırışımı yapmaktadır. Ancak nafakanın amacı doğrultusunda bir tanımdan yola çıkarsak, kişilerin standart düzeyde yaşamını idame ettirmesi için gereken geçimliktir. Türk Hukuk sistemi yardım nafakası da dahil olmak üzere, iki çeşit nafaka belirlemektedir. Bunlar; Tedbir Nafakası Yardım Nafakası Bu yazıda ele alacağımız nafaka türü de yardım nafakasıdır. Kişinin, çalışma ve geçimini idame ettirme konusunda sıkıntıya düştüğü durumlarda, kanunda belirtilen kan hısımlarından isteyebileceği nafaka türüne yardım nafakası denmektedir. Bu nafakayı isteme koşullarını, nafakanın miktarını hakim belirleyebilir. Yardım Nafakası Nedir? Yardım nafakası ile ilgili olarak, kimlerin bu nafakayı ödeyeceği kanun tarafından belirlenmiştir. Buna göre herkes için geçerli olmak üzere, kişi; Altsoy Kişinin; çocuklarına, torunlarına, Üstsoy Kişinin; anne babasına, büyük anne ve büyük babasına, Kardeşlerine, Eğer kendilerini idame ettiremeyecek durumdaysalar ve mali açıdan çıkmazın içindelerse maddi olarak yardım etmekle yükümlüdür. Bu kanunun temeli de örf ve adetlerimizden gelmektedir. Geçmişten bugüne Türk akrabalık ilişkilerinde, yardımlaşma çok önemli bir yer tutmuştur. Bu yardımlaşmanın; Kanuni bir dayanağı olması adına da yardım nafakası kurumu getirilmiş, inisiyatif alınmasından çok kişilere yükümlülük getirerek sistematik bir şekle bürünülmesi sağlanmıştır. Yardım Nafakasının Amacı Nedir? Yardım nafakasına ilişkin olarak getirilen bu yasal düzenlemeye yazımızın başında değinmiştik. Kişiler, birçok farklı nedenden dolayı yardıma muhtaç duruma düşebilirler. Ülke geneline seyreden bir ekonomik buhran olabilir, herhangi bir işte çalışamayacak kadar sağlık problemleri yaşanması olabilir vs. Bireylerin bu tür durumlarda da geçimlerini asgari düzeyde bile olsa sağlaması önem arz etmektedir. Ancak kişisel olarak bir maddi kanal yaratamayan bireye; üstsoyu, altsoyu ve kardeşleri tarafından maddi yardım yapılması yasalar tarafından düzenlenmiştir. Bu kanunun amacı bu anlattıklarımızdan ibarettir. Aksi halde halk diliyle, eli ayağı tutan kişilerin bu nafakayı talep etme hakları bulunmamaktadır. Yardım Nafakası Nasıl İstenir? Yardım nafakası, diğer nafaka türlerinden farklı olarak mahkeme tarafından re ’sen incelenerek hükmedilmez. Muhakkak ilgili tarafından talep edilmesi gerekmektedir. Söz konusu nafakayı almak isteyen kişi, Taleplerinin bulunduğu dilekçeyi mahkemeye, dava açmak sureti ile sunmalıdır. Eğer mahkeme gerek görürse nafakaya hükmedebilecektir. Hukukun temel ilkelerinden olan taleple bağlılık ilkesi de burada uygulama alanı bulmaktadır. Kişi, mahkemeden ne talep ettiyse, hakim daha fazlasına hükmedemez. Yardım Nafakası Davasında Öncelik Sırası Yardım nafakasının ilk önce hangi kan hısımından talep edileceği kafalarda soru işareti bırakmaktadır. Nafaka konusunda kanun, özel bir düzenlemeye gitmiş ve kişilerin, istediklerine karşı nafaka talep etmelerinin önüne geçmiştir. Buna göre nafaka talep edecek kişi, kanunda belirtilen sırayı takip etmek zorundadır. Kanunda düzenlenen sıra, mirasçılıktaki sıra gibi olacaktır. Mirasçılıktaki sırayı açıklayacak olursak; Miras hukuku, zümre sistemini kabul etmiş ve mirasçıları belirli zümrelere ayırmıştır. Örnek verecek olursak, Miras hukukuna göre 1. Zümrede mirasçının bulunması, diğer zümrelerin mirasçılığı önünde bir engel oluşturmaktadır. Bunu somut olarak örneklendirecek olursak, A’nın ölmesi durumunda eğer çocuğu varsa annesi B veya kardeşi C, mirastan faydalanamayacaktır. Nafaka sıralaması da bu şekilde işlemektedir. İlk davalının kim olacağını mirasçılık sıralamasından kolayca anlayabiliriz. Nafaka davasında sırasıyla davalılar şu şekildedir; Nafaka davası açan kişinin altsoyu Çocukları, Torunları, Nafaka davası açan kişinin üstsoyu Annesi, Babası, Nafaka davası açan kişinin kardeşleri. Eğer kardeşlerinin maddi durumu, yardım etmeye elverişli değilse nafaka yükümlülükleri bulunmamaktadır. Nafaka davası açan kişinin, büyük annesi ve büyük babası, Eğer hala hayattalarsa, üst soyun da üst soyuna, Nafaka talebi ile dava açılabilir. Ancak sıralamayı takip ederek davayı açmak önem arz etmektedir. Sıralamayı takip etmekten kasıt, alt sırada nafakayı ödeyebilecek maddi imkanlara sahip kan hısımı olduğu halde o sırayı atlayarak bir üst sıradaki kan hısımına, nafaka talebi ile dava açılması mümkün değildir. Yardım Nafakasının Nakit Ödenmesi Zorunlu Mudur? Yardım nafakası, kanunda düzenlendiği üzere nakit ve tümü bir arada olacak şekilde yani peşin ödenmelidir. Fakat taraflar kendi aralarında yapacakları anlaşma ile bu nakit olan nafakayı, herhangi bir mala çevirebilirler. Peşin ödenmesi konusunda ise kanunda açıkça bir kısıtlama bulunmadığı için kıyas yolu ile iratlar halinde de ödenmesi düşünülebilmektedir. Yardım Nafakasının Arttırılması, Azaltılması veya Kaldırılması Yardım nafakasının, maddi olarak muhtaç durumda olan kişiye karşı verildiğini yukarıda bahsetmiştik. Eğer nafaka alan kişi, nafaka almak zorunda bırakan durumdan kendisini kurtaracak olursa ve koşullar lehinde veya aleyhinde değişecek olursa; nafakanın azaltılması, arttırılması ya da tümden kaldırılması mümkün hale gelebilir. Koşulların bu hale geldiği ise mahkemede ispat edilmelidir. Aksi halde hakim bu yönde bir karar vermeyecektir. Örnek verecek olursak, bir rahatsızlığı nedeni ile çalışamayacak durumda olan ve nafaka alan kişinin, iyileşip eski haline gelmesi sonucunda nafakası hakim tarafından kaldırılabilir. Ya da yoksul olan ve maddi imkansızlıklar içerisinde bulunan kişinin, maddi gücünün toparlanması ile beraber hakim yine nafakanın kaldırılmasını isteyebilir. İşin özü itibari ile sözü geçen nafaka sınırsız olarak kişiye verilmez. Koşullarla beraber değişkenlik gösterebilir. Yardım Nafakası Davasında Görev ve Yetki Yardım nafakası, davalarında görev ve yetki hususu TMK’da düzenleme altına alınmıştır. Bu davalara bakacak görevli mahkeme Aile Mahkemesi, yetkili mahkeme de davanın taraflarından herhangi birisinin bulunduğu yer mahkemesidir. Yetki bakımından davacıya seçimlik bir hak tanınmıştır. İsterse kendi yerleşim yeri Aile Mahkemesinde isterse de davalının yerleşim yeri mahkemesinde davayı açabilecektir. Görevli mahkeme açısından ise eğer ki davanın açılacağı yerde Aile mahkemesi bulunmuyor, bu durumda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Burada Asliye Hukuk Mahkemesi, mevcut davaya Aile Hukuk Mahkemesiymiş gibi bakacaktır. Öğrenciler Yardım Nafakası Talep Edebilir Mi? Yardım nafakası öğrenciler açısından da mümkün olabilmektedir. TMK’da bu durumla ilgili olarak düzenlenmiş özel bir hüküm bulunmaktadır. İlgili hüküm olan Türk Medeni Kanunu madde 328/2 uyarınca, öğrencili faaliyeti halen devam eden ancak 18 yaşını doldurmuş kişinin ebeveynleri, çocuğun eğitim hayatı son bulana kadar maddi imkanları doğrultusunda çocuklarına yardım etmek zorundadırlar. TMK’da ele alınan bu mevcut düzenleme, iştirak nafakasından farklıdır. İştirak nafakasında ebeveynler, çocuk 18 yaşına kadar ortak olarak bakmakla yükümlü olup 18 yaşını tamamladığı andan itibaren bakım yükümlülükleri ortadan kalmaktaydı. Ancak TMK düzenlenen bu madde ile çocuğun tüm öğrenim hayatı boyunca ebeveynlerin, bakmakla yükümlü olduğu bize açıkça yardım nafakası çağırışımı yapmaktadır. Yardım Nafakası İcraya Konu Olabilir Mi? Yardım nafakası hakim tarafından kararlaştırıldıktan sonra ödenmemesi durumunda icra edilebilirliği gündeme gelmektedir. Ancak uygulamada, merak konusu olan başka bir husus daha vardır. O da nafakanın ilamsız icra takibi konusu olup olamayacağı konusudur. HMK “Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez.” denilmiştir. Bu kapsamda aile hukukundan kaynaklanan düzenlemelerde ilam şartı kanunen aranmaktadır. Ancak nafaka ile ilgili olan uyuşmazlıklarda bu kanunun bir istisnası bulunmaktadır. Bu istisna Yargıtay’ın daha önce verdiği yerleşik kararlardan kaynaklanmaktadır. Buna göre nafakaya konu olan mahkeme ilamları yani mahkeme kararları, kesinleşmesine gerek kalmadan da icra takibine konu olabilmektedir. Sonuç Yardım nafakası; yardıma ihtiyacı olan ve sadece ekonomik olarak yardımlarla ayakta durabilen kişiye, kanunda belirtilen kan hısımları tarafından mahkeme eliyle yapılan yardıma denilmektedir. Nafakanın tespit edilmesi, koşulları ve miktarına ise hakim takdir yetkisini kullanarak karar verecektir. Kanun gereği kural olarak kişiler, yardıma muhtaç olan ve yardım edilmediği zaman düşkün olacak; altsoya, üstsoya ve kardeşlere ekonomik olarak destek olmak zorundadır. Fakat bu kurala rağmen kişiye yardım edilmemesi sonucunda da dava açılması sonucunda mahkeme bu nafakaya hükmedecektir.
Boşanmış ya da boşanmak üzere olan kişilerin en çok merak ettiği kısım ise nafakadır. nafaka hesaplamasının nasıl yapıldığını ve hesaplamanın neye göre belirlendiğini ve alınan maaşa göre ne kadar nafaka ödendiğini merak edenler için bu konuyu araştırdık. Boşanan eşler arasındaki gerginliklerin sebebi nafakanın ömür boyu ödenmesiyle ilgili olarak düzenlemelerin yapılmasıyla yeniden gündeme gelip gelmeyeceği merak ediliyor. Boşanma sürecinde taraflar hangi haklara sahiptir, Nafaka sınırı var mı, Nafaka hesaplaması nasıl yapılır gibi birçok sorunun cevabı haberimizde. Boşanma sürecinde taraflar hangi haklara sahiptir? Boşanma sürecinde taraflar maddi ve manevi tazminat hakkına ve nafaka hakkına sahiptir. Boşanma sürecinde sadece kadınların değil erkeklerinde nafaka, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunma haklan vardır. Tarafların talepleri de açılan davanın türüne ve kişilerin gelirlerine kusurluluk durumuna göre hesaplandığından tarafların haklan kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Boşanma sürecinde tarafların her ikisi de birbirlerinden nafaka talebinde bulunabilir. İstisnai durumlarda erkelerde nafaka talep edebilmektedir. Çünkü, kanunda evlilik akdi sonlandığında ayrılık ve boşanma sebebiyle maddi durumunda bir azalma veya ayrılma sonrasında yaşam düzeyinde bir kayıp konusu olan taraf, karşı taraftan nafaka talep edebilir. Ülkemizde bu uygulamada daha çok kadınların aleyhine işlediğinden daha çok kadınlar nafaka talebinde bulunmaktadır. Nafaka miktarı neye göre belirlenmektedir? Nafaka miktarı, nafaka ödeyecek olan tarafın aylık gelirine göre belirlenmektedir. Bundan dolayı nafaka miktarının belirlenmesinde rol oynayan birtakım unsurlar bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse, tedbir nafakası davayı açtığına tarihten davanın kesinleşme tarihine kadar devam eder. Daha ondan sonrasında süresi bitmiş olur. Aile mahkemesi Hakimi haklı taraf için dava dilekçesinde talep edilmesi halinde yoksulluk nafakası da bağlayabilmektedir. Açılan davada başvurulan taleplerin üzerinden ödeme söz konusu değildir. Mesela dava dilekçesinde taraftan biri 100 bin TL’lik bir maddi tazminat istediyse Hakim 200 bin TL’lik maddi tazminat vermez. Verilecek tazminatın tutarı talep edilen 100 bin TL altına düşebilir veya verilmeyebilir. Bu ise davadaki şahitlere, delillere ve ispata bağlı olarak, aynı zamanda Hakimin haklı görmesine bağlı olarak da değişiklik göstermektedir. Boşanma davasında nafaka hesaplaması nasıl yapılır? Boşanma davasında nafaka hesaplaması; kişinin geliri, kişinin üzerine kayıtlı olan gayrimenkul, mal varlıkların, ek gelirin ve aldığı maaş gibi gelir düzeyi tespit ve analiz edilmesiyle nafaka hesaplaması yapılır. Nafaka ödeyecek kişinin aldığı maaşın %25 yani 4/1’i olacak şekilde hesaplamasının ardından karar ile hesaplanan tutar alacaklıya nafaka olarak bağlanır. Nafaka talep edilen kişinin geliri asgari ücret bile olsa asgari ücretle çalışan kişinin nafaka hesaplaması yapılırken mahkeme kişinin durumunu zorlamayacak şekilde nafaka ödemesine karar vermektedir. Bağlanacak olana ya da bağlanan nafakalar, kişinin tamamıyla ekonomik ve sosyal durumu göz önüne alınarak hesaplanmaktadır. Online nafaka hesaplama nasıl yapılır? Nafaka hesaplama yapılırken TMK; m. 330/I yasalara göre `Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşullan ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Miktarın belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur Hükmü gereğince herhangi bir üst ve alt sınır bulunmaz ve miktar kişilerin durumlarına bakılarak hesaplanır.’ Bundan dolayı nafaka hesaplama robotu bulunmamaktadır ve nafaka hesaplaması avukat ve internet üzerinden hesaplanamamaktadır. Nafaka maaşın yüzde kaçı olarak ödenir? Nafaka oranı mevcut maaşın 1/4'ü olacak şekilde bağlanmaktadır. Alınacak miktar ne olursa olsun bu oran geçilmez. Nafaka miktarı ne kadardır? Nafaka miktarı kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Bu miktar kişinin ekonomik durumuna göre belirlenecek olduğundan boşanma davasında nafaka maaşın %25'i kadar olmakta, bu oran maaşın Hakimin karanına göre %50'ye kadar çıkmaktadır. 2022 yılında taraflara bağlanan minimum ve ortalama nafaka miktarı 400 ila 800 TL arasında değişiklik göstermektedir. Nafaka hesaplaması nasıl yapılır? Nafaka hesaplaması nafaka ödeyecek olan kişinin aylık gelirini %25’i kadar verilmektedir. Hesaplamalarda gelirin %25’lik kısmına göre yapılmaktadır. Asgari ücretli çalışanlar ne kadar nafaka öder? Asgari ücret alan bir kişi TL, 706 TL nafaka öder. Özel ve kamu da çalışan, maaşları 3 bin TL ile 8 bin TL arasında olan kişilerin nafaka hesaplaması şu şekilde2022 çocuğun nafaka miktarı Çocuklar için bağlanan iştirak nafakası hesaplanması yapılırken bazı kriterler göz önüne alınmaktadır. Çocuk nafakası hesaplardan dikkat edilen kriterler ise şöyledir Eşlerden her ikisinin de mali ve sosyal durumları Çocuğun genel ihtiyaçları Çocuğun sağlık giderleri Çocuğun eğitim giderleri Çocuğun harçlık giderleri Ulaşım giderleri örneğin okul servis giderleri Yiyecek giderleri Giyecek giderleri Dinlenme giderleri örneğin tatil ve seyahat giderleri Barınma giderleri örneğin ev, yurt, pansiyon Çocuğun gelirleri Hakimin takdir yetkisi İştirak nafakasının aşağıdaki durumlarda sona erer Çocuğun ergin olması 18 yaşına girmesi Çocuğun hayatını kazanmaya yani çalışmaya başlaması Velayet hakkının alınması Ölüm hali Eşlerin tekrar evlenmeleri İştirak nafakasından vazgeçilmesi Nafaka miktarları arttırabilir mi? Bağlanan nafaka sonradan arttırılabilmektedir. Nafakanın arttırılması için kişinin yaşadığı ailenin, mahkemeye başvurması gerekmektedir. Mahkemeden gelecek yıllarda hak kaybına uğramamak için belirli bir artış oranı belirlenmesi ve bu belirlenen orana göre nafaka artırımı talebinde bulunabilir. Nafaka talep edilen kişinin gelir durumunda yaşanan artış ile çocukların giderlerinin artması gibi nedenlerle veya bu gibi durumlara dayanarak, nafaka arttırma davası açılabilmektedir. Belirlenen miktarın arttırılmasını gerektiren durumların kanıtlanmasından sonra nafaka arttırılabilir. Kişinin sosyo-ekonomik durumlarına göre belirlenen nafaka miktarı ilerleyen yıllarda TÜİK verileri olan TEFE/TÜFE, DİE, Döviz artış kuru, altın fiyatları endeksine göre talep edilmesi halinde sonradan arttırılmasına karar verilebilir. Nafaka artış miktarı nasıl hesaplanır? Nafaka artış tutarını hesaplamak için şu adımlar izlenmelidir İlk adımda hali hazırda ödenen nafaka miktarı ele alınır. İkinci veri olarak, her yeni yılın Ocak ayında açıklanan ÜFE oranı veri olarak alınır. Nafaka 100 TL ve Ocak ayı ÜFE oranı %20 ise, 100x20/100 işleminden 120 TL yeni nafaka miktarı hesaplanır. Bu kapsamda 20 nafaka artış miktarının eklenmesiyle yeni nafaka ödemesi 120 TL’ye ulaşır. Hesaplar için her yıl güncel olarak açıklanan ÜFE oranı dikkate alınmalıdır. 2022 TEFE-TÜFE oranın nafaka hesaplama Artırım Hesabı Nafaka adımı talebinde bulunduğunuzda Bağlanan nafaka 400 TL olsun. TÜİK açıklanan TÜFE artış olanı da %20 olduğunda 400X 20/100 artış miktarı 80 bulunur. Nafaka 400 + Artış miktarı 80= 320 TL nafaka alacağı hesaplanmış olur. Özel boşanmada nafaka nasıl hesaplanır? Boşanma davaları genel boşanma ve özel boşanma nedenleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Boşanma davalarında özel boşanma nedenleri zina, hayata kast, kötü muamele, akıl hastalığı, terk, haysiyetsiz hayat sürme gibi 5 başlık altında incelenmektedir. Bu sebepler, çok sıkı şekil ve ispat şartlarına tabi özel boşanma nedenleridir. Genel boşanma nedeni olarak değerlendirilen şiddetli geçimsizlik ise tarafların yaşamayı gerçekten çekilmez hale getirmesi durumunda değerlendirdiği için buradaki ispat koşulu ise farklı olarak değerlendirilir. Özel boşanma nedenleriyle mahkemeye başvuran çiftlerin durumlarının değerlendirilmesine çok sıkı ispat şartları göz önüne alınmaktadır. Eşlerin birbirlerine olan sadakat yükümlülüğüne aykırı bir biçimde karşı cinsle yaşayacağı münasebetlerin yaşanması halinde bu durumun öğrenilmesinden itibaren attı aylık hak düşürücü süre içerisinde zina sebebi gösterilerek boşanma davasının açılması gerekmektedir. 6 aylık süre içinde açılmayan davalar özel boşanma nedenleri kapsamı dışında kalacağı için taraflar arasında hesaplanacak olan nafaka tutarlarını da etkileyecektir. Anlaşmalı boşanmada nafaka nasıl hesaplanır? Nafaka hesaplamasında anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma davaları da etkin rol oynamaktadır. Anlaşmalı boşanma davalarında taraflar boşanma ve boşanmanın detayları gibi bütün unsurları barışçıl bir biçimde anlaşmış halde dava açmaktadır. Anlaşmalı boşanma davalarında bütün konularda anlaşma sağlanmış olmalıdır. Çocuk varsa çocuğun velayeti, bakım parası, kadının ve erkeğin nafakası, maddi manevi tazminat yani dava ile ilgili bütün ayrıntılarda anlaşmış halde başvuru yapmaları gereklidir. Anlaşmalı boşanma davalarında tarafların tüm ayrıntılarda anlaşmasının yanında hakiminde bu anlaşmayı onaylaması gerekmektedir. Bu tür boşanmalarda nafaka miktarı, davalarda taraflar nafakanın tutarında da anlaşma sağladıkları için kendi aralarında belirledikleri tutarlarda aylık bağlanmaktadır. Çekişmeli boşanma davalarında ise taraflar hiçbir konuda uzlaşmaya varamadıklarından dolayı nafaka tutarlarının belirlenmesine kişinin gelir düzeyleri dikkate alınarak yapılan araştırma sonucunda Hakim tarafından belirli tutarlarda aylık ödeme tutarı bağlanmasına karar verilir. Nafakayı ödeyecek tarafın ekonomik durumu ve iştirak nafakası bağlanacaksa çocuğun ihtiyaç durumu da göz önüne alınarak hesaplama yapılmalıdır. Tarafların isteği doğrultusunda aralarında bir sözleşme yapılabilir ve bu niteliği olması için Hakim tarafından imzalanması gereklidir. Gelir artışı gibi durumlarda ödemenin artırımı söz konusu olduğunda nafaka ödeyen tarafında mağdur edilmemesi açısından nafaka artım davalarda TÜİK’in yayınladığı ÜFE ve TÜFE artış oranları dikkate alınmaktadır. Hakim tarafından onaylanan ve hesaplanan tutar enflasyonun göre düşük kalırsa da dava açılarak nafakanın yine uygun görülen oranlarda artırılması istenebilir. Boşanmalarda nafaka sınırı ne kadar? Boşanma davaları açıldığında tedbir nafakası adı altında yoksulluk nafakası talebinde bulunulmaktadır. Eşin maddi durumuna bağlı olarak belirlenecek olan yoksulluk nafakası, her zaman bir üst sınırda olacaktır diye bir durum söz konusu değildir. 300 TL ile 400 TL gibi miktarlarda bağlanabilmektedir. Bir kişinin bu miktarlarla hayatını devam ettiremeyeceği bilinse de karşı tarafın maddi durumuna göre bazen nafaka alt sınırdan da bağlanabilmektedir. Tarafların birbirlerinden nafaka alabilmesi için ortada bir çocuğun olmasını gerektirmez. Kanunda, kadının ve çocuğun nafakasının ayrı ayrı verilmesiyle ilgili bir düzenleme yapılmıştır. Bir tarafın nafaka alabilmesi için kusursuz ya da daha az kusurlu olması gerekmektedir. Hakim, mutlaka hak mağduriyeti yaşayan taraf için nafaka hükmünde bulunmaktadır. Boşanma sebebiyle, kadın ve çocuklar yoksulluğa düşecekse, kusursuz veya daha az kusurluysa, tarafların maddi durumları ve boşanmanın ardından ne duruma düşecekleri göz önüne alınarak diğer tarafın o kişiye belli bir miktar nafaka ödemesine hükmedilmektedir. Çocuğun velayeti kendisinde olmayan taraf nafaka ödemeye mahkum edilmektedir. Kişinin gelir durumunun yüksek olduğunun ispatlanması halinde çocuğun ve kusursuz tarafın menfaati doğrultusunda hakim hakkaniyete göre bir bedelin ödenmesine hükmedebilir. Eğer, nafaka ödeyen tarafın gelirinde herhangi bir artış yaşanması ya da gelirinin yükseldiğini ve daha fazla ödeyebileceğini kanıtlanması şartıyla arttırma davası açılarak, nafakanın miktarının arttırılması talebinde bulunabilmektedir. Nafakanın ödenmemesi durundaysa tarafa icra takibi başlatılmaktadır. Nafaka türleri nelerdir? Yoksulluk nafakası, Çocuğa bağlanan iştirak nafakası ve Dava içerisinde konuya ilişkin tedbir nafakası olmak üzere 3 türü bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu'na göre nafaka hakkına sahip olanlar kişiler kimlerdir? Türk Medeni Kanunu’na göre nafaka hakkına sahip olan kişiler; İşine son verilmiş kişiler, Ev hanımları, Geliri olmayanlar, Asgari ücretliler, Geçirmeyecek kadar düşük geliri olanlar, Düzenli işi olmayanlar alabilmektedirler. Asgari ücretli çalışan kişi ne kadar nafaka verir? Asgari ücretli çalışan maaşının %25’i kadar nafaka verir. Nafaka hesaplama programı var mı? Boşanma davalarında kişilere bağlanması gerek nafaka miktarının ne kadar olacağı konusunda Kanunda belirli bir miktardan bahsedilmediğinden ve bağlanacak olan nafaka miktarını Hakim tarafından, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre karar vereceğinden dolayı herhangi bir hesaplama programı da bulunmamaktadır. Boşanma nafakası ne zaman sona erer? Boşanma nafakası alan bir eş başka biriyle evlendiğinde nafaka ödemesi sona erer. Yardım nafakası ne zaman sona erer? İştirak nafakası çocuğun 18 yaşını doldurması sonucunda sona erer. Katılım nafakası nasıl belirlenir? 721 Sayılı 330. Maddesine göre, nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçlarıyla anne ve babanın hayat koşulları ile birlikte ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenecektir. Nafaka miktarının belirlenmesinden çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurularak belirlenir. Nafaka ödenmezse ne olur? Nafaka ödenmezse, icra mahkemesinde yargılanan nafaka borçlusu, ödemesi gereken nafaka borcunu ödediği tespit edildiğinde mahkeme tarafından üç aylık tazyik hapsine çarpıtılır.
Aile birliğinin bozulması sonucu çocukları ve eşleri koruma amaçlı alınan önlemlerden biri nafakadır. Nafakalar anlaşmalı boşanma davalarında taraflarca belirlenir. Böylece bir nafaka hesaplama durumu söz konusu olmayacaktır. Ancak çekişmeli boşanma davalarında mahkeme nafaka alacaklısına ödenecek tutarı tarafların maddi ve sosyal durumlarını değerlendirerek belirler. 3000 TL maaş alan ne kadar nafaka verir sorusunun cevabını nafaka türlerini göz önünde bulundurarak verebiliriz. Nafaka türleri tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası olarak ayrılır ve hesaplamalarda bu doğrultuda belirlenen ölçütlere göre yapılmaktadır. Tedbir Nafakası Tedbir NafakasıYoksulluk Nafakası Tedbir nafakası söz konusu ise boşanma henüz gerçekleşmediğinden belirlenen nafaka miktarı kişinin asgari geçimini sağlayacak düzeyde belirlenir ve boşanma gerçekleşene kadar geçerlidir. Evlilik birlikteliği sona erdikten sonra nafaka tutarı değişebilmektedir. Eğer ortalama gelir sahibi kişiler arasında bir boşanma davası açılacak ise bu oran yüzde 25 kabul edilir ve 3000 TL maaş alan ne kadar nafaka verir sorusunun cevabı 750 TL olacaktır. Bu tutar %60 oranına kadar gelir durumu ile bağıntılı olarak yükselebilecektir. Tabii yüksek bir maaş veya çok düşük bir maaş tutarında böyle bir oranlama söz konusu olmayacaktır. Bu durumda tarafların maddi ve sosyal standartları değerlendirilerek nafaka tutarı belirlenir. Evlilik esnasında yaşanılan standarda yakın bir tutar belirlenmesi gerekmektedir. İştirak nafakası ödenmesi tamamen müşterek çocukların velayetini alan tarafa katkı sağlamak amacı ile çocukların maddi ihtiyaçları göz önünde bulundurularak verilen nafaka türüdür. Çocukların eğitim durumu, genel ihtiyaçları, yaşadıkları sosyal ortam dikkate alınır. Yıllık artış için tüfe, üfe, enflasyon oranları gibi etkenlerle beraber bir değerlendirme yapılarak nafaka miktarında artış sağlanır. Maaş tutarına göre bir hesaplama oranı yoktur, diğer ölçütlerle beraber değerlendirilir. Yoksulluk Nafakası Yoksulluk nafakası ödenmesi karar verildiğinde hesaplamada giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, eğitim harcamaları dikkate alınır. Boşanma sonucu yoksulluğa düşme durumu söz konusu olabilecek ve taraflar bunu belirtecektir. Ayrıca nafaka alacaklısının boşanmada kusurunun olmaması gerekmektedir. Eğer nafaka alacaklısının geliri var ise bu miktar nafaka miktarından mahsup edilir. Bu değerlendirmelerden sonra 3000 TL maaş alan ne kadar nafaka verir sorusunun cevabı belli bir meblağ olarak belirtilemeyebilecektir. Yoksulluk nafakasında en önemli ölçüt tarafların maddi gelirleridir ve her iki tarafında mağdur olmaması dikkate alınır. Çocuk ve ev sorumluluğu ile uzun süre iş hayatına başlayamamaları sebebi ile daha genellikle kadınların talep ettiği bir nafaka türüdür. Nafaka tutarları zaman içerisinde değişen ekonomik koşullar neticesinde yetmeyebilir. Bu durumda taraflar nafaka artırım talebinde bulunabilir. Ya da nafaka yükümlüsünün gelirinde meydana gelen olumsuz yönde değişme ile nafaka tutarı düşürülebilir. Nafaka verilmesine karar alındığı esnada yıllık artış belirlenmiş olabilir. Böylece belirlenen miktar ne ise yıllık artış ona göre yapılacaktır. Sonradan bir nafaka artış talebine gerek duyulmayacaktır. 3000 TL maaş alan ne kadar nafaka verir diye düşünüldüğünde, anlaşmalı boşanma süreçlerinde nafaka tutarı taraflar arasında belirlenmişken, çekişmeli boşanmalarda bu tutar belirtilen kriterlere göre hesaplanır. Belirli bir oranlama ya da kanunlarla belirtilen bir tutar yoktur. Tarafların maddi durumu göz önüne alındığında nafaka alacaklısının ailesinin variyetli olması nafaka talep edemeyeceği anlamına gelmez, bakım önceliği her halükarda eşe aittir. Ayrıca yapılacak sosyal faaliyetlerde istenilen nafaka miktarına dahil edilebilir. Yoksulluk nafakası ile ilgili yetkili mahkemeler Aile Mahkemeleri ya da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri’dir.
Bir memur, 2007 yılından eşinden boşanmıştır. Boşanma davasında 2007 yılı itibariyle asgari ücretle çalışmakta olan anneye 100 lira yoksulluk ve 4 çocuğun her biri için 100'er lira iştirak nafakası kararı verilmiştir. Anne, 2011 yılında nafaka artırım davası açmış ve mahkeme 2012 yılının Mart ayında, anne için verilen yoksulluk nafakasını 200 liraya, çocuklar için verilen iştirak nafakasını ise 175 liraya çıkarmıştır. Memur baba, maaşının 2 bin lira olduğunu, birikmiş nafaka borcu bulunduğunu, toplamda 725 liraya çıkan nafaka miktarının yüksek olduğunu belirterek 2012 yılının Temmuz ayında nafaka indirim davası açmış ve mahkeme babayı haklı bularak anne için nafakayı 100 liraya, çocuklar için nafakayı ise 175 liraya düşürmüştür. Anne kararı temyiz etmiştir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2012 yılının Mart ayı ile Temmuz ayı arasında tarafların ekonomik durumlarında bir değişiklik olmadığını belirterek, nafaka miktarını 100-175 liraya indiren mahkeme kararını bozmuştur. İŞTE MAHKEME KARARIYARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ ESAS 2014/820 KARAR 2014/8178 Özet En son nafaka artırımın yapıldığı tarihle, eldeki nafakanın indirilmesi davasının açıldığı tarih arasında nafaka yükümlüsü olan davacının ekonomik ve sosyal durumunda yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarında indirim yapılmasını haklı kılacak bir değişikliğin olmadığı göz önünde bulundurularak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, tarihli nafaka artırım kararıyla yoksulluk nafakasının aylık 200,00 TL'ye; iştirak nafakalarının müşterek 4 çocuk için ayrı ayrı 175,00 er TL'ye çıkarıldığını, davalının hem artan nafaka hem de birikmiş nafaka nedeniyle müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, devlet memuru olan müvekkilinin maaşından aylık 725,00 TL gibi çok yüksek bir kesinti yapılmaya başlandığını, müvekkilinin maddi olarak sıkıntıya düştüğünü belirterek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, her bir çocuk için ödenen iştirak nafakasının aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; 4 çocuğuyla ile birlikte yaşadığını, asgari ücretle çalıştığını, kızları E...'nin liseye, E...'in üniversite hazırlık kursuna, G... ve G...'in ilköğretim 2. sınıfa gittiğini, kirada oturduğunu, mevcut ekonomik koşullara göre davacının ödediği yoksulluk ve iştirak nafaka miktarlarının cüzi olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; tarafların müşterek çocukları doğumlu E... ve doğumlu E...'nin 18 yaşını doldurmaları nedeniyle davalı anne aleyhine açılmış davanın husumet yokluğundan reddine, 200,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL'ye indirilmesine, müşterek çocuklar G... ve G... için ayrı ayrı 175,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere ayrı ayrı 150,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi istemine Medeni Kanunu'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. TMK'nın 176/ de; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkacağı, alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. Anılan maddede yoksulluğun hukuksal kavramı tanımlanmamıştır ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun tarih ve 2-656-688 sayılı kararında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir. Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek tespit edilir. Somut olayda; tarafların 2007 yılında boşandıkları, davalı eş lehine 100,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek 4 çocuk lehine ayrı ayrı 100,00 er TL iştirak nafakasına hükmedildiği, 2011 yılında davalının açtığı nafaka artırım davasıyla yoksulluk nafakasının 200,00 TL'ye; iştirak nafakalarının 175,00 TL'ye çıkarıldığı; davacının birikmiş nafaka borcuyla birlikte artan nafaka miktarını ödemekte zorlandığı ve maaşınından aylık 725,00 TL kesinti yapıldığı gerekçesiyle günü eldeki davayı açtığı, davacının öğretmen olduğu, TL civarında aylık gelirinin bulunduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamından; nafaka artırım kararının kesinleştiği tarihiyle eldeki nafakanın indirilmesi davasının açıldığı tarihi arasında nafaka yükümlüsünün ekonomik ve sosyal durumunda her hangi bir değişiklik olmadığı, nafaka alacaklısı kadının ekonomik ve sosyal durumunda da yoksulluk nafakasının indirilmesini gerektirecek bir değişikliğin bulunmadığı, buna karşın geçen zaman içinde çocukların yaşlarının büyüdüğü, bunun doğal sonucu olarak da ihtiyaçlarının artığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı, birikmiş nafaka alacağı nedeniyle maaşından yüksek oranda kesinti yapıldığını, kesintilerden sonra kalan bakiye maaşın geçimi için yeterli olmadığını gerekçe göstererek eldeki davayı açmış ve mahkemece de talebi yerinde görülerek yoksulluk ve iştirak nafaka miktarlarında indirim yapılmış ise de; nafaka borcunu zamanında ödemeyerek borcun birikmesine neden olan davacının, borcunun artmasına kendisi neden olduğundan, hiç kimsenin kendi kusurundan hak elde edemeyeceği ilkesi göz ardı edilerek yazılı gerekçelerle nafakaların indirilmesi yoluna gidilmesi doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece; en son nafaka artırımın yapıldığı tarihle, eldeki nafakanın indirilmesi davasının açıldığı tarih arasında nafaka yükümlüsü olan davacının ekonomik ve sosyal durumunda yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarında indirim yapılmasını haklı kılacak bir değişikliğin olmadığı göz önünde bulundurularak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Twitter'dan takip etmek için tıklayınız
2 çocuğun nafakası ne kadar